Tuesday 10 August 2010

'Siz hic sevdiklerinize kosarken cama carptiniz mi?'

523 gundur henuz varligi ispatlanmamis bir orgutun darbe gerceklestirmeye tesebbus etmis uyesi oldugu iddiasiyla tutuklu bulunan Mustafa Balbay'in gecen Persembe gunku Cumhuriyet'teki yazisini ben de her sagduyulu insan gibi gozlerim dolarak okudum.

80,000-90,000 tirajli Cumhuriyet gazetesini okuyamayanlar icin asagiya aynen kopyaliyorum.

75 milyonun okumasi gereken bir yazi.


"Siz hic sevdiklerinize kosarken cama carptiniz mi?

Silivri'dekiler, ayda uc kez carpiyor.

Ben ayda uc kez carpiyorum.

Bir ayin uc haftasinda kapali gorus, bir haftasinda acik gorus var.

Kapali gorus soyle:

Duvarin uc karisa dort karislik bolumune cam yerlestirmisler. Etrafini da demirle cercevelemisler. Camin iki tarafina birer telefon ahizesi koymuslar.

Gorus gunu cama kosuyorsunuz. Karsiya ses gecmedigi icin ilk karsilasmada elleri havaya kaldirip sevincinizi ifade ediyorsunuz.

Elinizi sevdiginizin kollarina uzatir gibi ahizeye uzaniyorsunuz. Ve sesini duyuyorsunuz. Elbet soylemeye gerek yok; ses kaydediliyor. Yonetim bunu size verdigi ic kurallar listesinde acikca duyuruyor.

Kizim her seyi saglikli algiliyor; bekledigimden sagduyulu hareket ediyor. Cok sukur!

Oglum 2 yasina girdikten sonra gecen mayistan beri karsisindaki benle, telefondaki beni birlestirdi. Onceleri camin kiyisinda pencere acma kolu ariyor, bulamayinca sinirleniyordu. Artik burada gorusmenin boyle oldugunu kabul etti.

Haziran goruslerinden birinde butun sevimliligi uzerindeydi. Telefonu kulagina goturdugunde annesinden ogrendigim seyleri siralamaya basladim:

'Topu cok mu severmis benim oglum... Cimlerde yuvarlanmaya bayilir miymis benim oglum...'

Sesimi dinlerken ahizeyi bir buket gibi tuttu, bana bakti...

Konusmaya devam ediyordum.

Agzini sonuna kadar acti, telefona yoneldi.

Sesimi opmeye calisiyordu!

Burun diregi sizlamasinin cok tarifi yapilabilir; biri de bu olsun."