Sunday 4 September 2011

"Seni Cok Sevi..."



Mustafa Balbay'in Silivri'den yayimladigi kitap uclemesinin ikincisi olan Zulumname'yi de bitirdim.

Birincisi (Zulumhane) Balbay'in savunmasi ve Ergenekon iddialarinin analizi olmakla beraber Silivri'deki yasamlarini anlatiyordu.

Mustafa Balbay...Tuncay Ozkan...sesini yukseltenin susturuldugu bir Turkiye...ve haksizlik karsisinda birsey yapamamanin acizligi. Zulumhane'yi hala okumayan var ise Ergenekon davasi konusunda - ve AKP Turkiye'sinde fasizm konusunda - yeterince beynini ve kalbini beslememistir diye dusunuyorum. Ilk firsatta hemen okuyunuz.

Zulumname ise nazim seklinde yazilmis bir kitap. Boylece Balbay da mapustan siir yazan nice sairimizle birlikte siir edebiyatimiza girmis bulunuyor.

Asagiya "Seni Cok Sevi..." adli siirini kopyaliyorum.

Ellerine saglik sevgili Balbay.

"Seni Cok Sevi...

Canim sariliyorum sa...
Seni cok opu...
Bulusmamiza az kal...
Seni cok sevi...

Sevdiginizle telefonu
Hic boyle kapattiniz mi?
Sevdiginizle gorusurken
Telefonu hep aradaki
Ucuncu kisi mi kapatir?

Silivri'de boyledir.
Hapiste boyledir.
Haftada bir kez
10 dakika telefonla
Gorusme hakki var.
Yonetim durust,
Daha ilk gun
Telefon gorusmelerinin
Dinlendigini, kaydedildigini
Size soyluyor.
Gorusme gununu
Yonetim belirliyor,
Saatini biz.
Demokratik...

Demokratik dedikse
Sinirlari var elbet.
Hangi telefonu arayacaksan
Dilekceyle bildireceksin.
Ekinde kan baginin belgesi,
Telefon faturasi,
Ikametgah senedi olacak.
Bunlar onaylandi mi, tamam.
Haftada bir gun,
Bir telefonu,
Bir kez arayabilirsin.

Pazartesileri telefona cikarim.
Bana 10 dakika ulasamasa
Telaslanan karim,
Haftada 10 dakikalik telefonu
10 gozle bekler.

Devletimiz biliyor
Halkimiz da bilsin...
Ilk bir dakika hic degismez:
'Gulsahim nasilsin?'
- Iyiyim Mustafam telefonunu bekliyorum...
'Kotu bir haber var mi?'
- Yok...sen bizi merak etme...
'Seni cok seviyorum, bir tanem.'
- Ben de cok seviyorum Mustafam.
'Cocuklar, anne-babalar, herkes iyi degil mi?'
- Hepimiz iyiyiz...Annemle beraberiz.
Yagmur'un ogretmeni guzel seyler soyledi.
Az once Nazilli'yle konustum...
Iyiler onlar da...
Hepimiz seni bekliyoruz.

Bitime dogru bir burukluk.
Ama sozumuz var.
Hic buruk kapatmayacagiz telefonu.
Telefon 10 dakika karsiligi
Kontore ayarli.
Goruntu yerinde dakika degil
Kontor sayisi var.
Bitimi tam kestirmek zor.
45 saniye kadar kala
Metalik bir uyari geliyor.

Son sozler de birbirine yakindir:
'Herseyi olabildigince normallestirin.
Dusunun ki, Ankara disinda gorevdeyim,
Gorev biter bitmez evdeyim.'

- Sen bizi merak etme. Saglikli ol yeter...
'Gayet saglikliyim.
Verimli bir hafta gecti.
Sizin kadar iyiyim...One gore!'
- Biz de senin kadar iyiyiz.
'Seni cok sevi...'

Tik
Ahizeyle bas basasin artik."

Bir sirket dusunun

Sevgili Gungor Uras ulkemizde yasanan komplike ekonomik ve politik gelismeleri basite indirgeyerek anlatmasiyla da unludur.

Bir sirket dusunun, genel mudurunun en gizli yaptigi stratejik toplanti gizli telefon kayitlariyla dinleniyor ve internete dusuyor.

Bir sirket dusunun, yonetim kurulu uyeleri genel mudur ve ekibine surekli o kadar baski yapiyor ki ekip eli-kolu bagli oarak islemeye calisiyor.

Bir sirket dusunun, simdiki ve eski yoneticilerinin bircogu evlerinden apar-topar goturulup sorusturma kapsaminda hapislerde tutuluyor.

Bir sirket dusunun, genel muduru, sag kolu, sol kolu, ikinci adami, etrafindaki herkes bir anda hic beklenmedik bir sekilde istifa ediyorlar.

Belli ki bu sirketin yonetimi, ekibi, stratejisi, vizyonu, herseyi iflas etmis ve herkes bunun farkinda.

Bu sirketin rakibi olsaniz aninda harekete gecmez misiniz? Rakibinizin zayif aninda pazar payinizi arttirmak icin, rakibinizi daha da zayif dusurmek icin hamle yapmaz misiniz? Yillardir beklediginiz stratejik firsat iste onunuzde, hic oyalanmadan saldiriya gecersiniz.

Son 50 gunde Turk ordusu yakin gecmiste hic yasamadigi zayif bir donemden geciyor.

Son 50 gunde 50 kadar sehit verdik.

Tesaduf mu?

Hicbirimiz darbe istemiyoruz tabii ki ama geriye bir adim atip ordumuzun guclu ve kuvvetli olmasinin ne kadar onemli oldugunu hatirlatmak icin hepinizi bir harita acip komsularimiza bakmaya davet ediyorum.

Ve ayrica AKP'nin ulkeyi bolucu politikasinin, siz-biz-onlar ayirimlarinin ulkemizi getirdigi noktaya dikkatinizi cekmek istiyorum. AKP hukumete gelmeden once 2001 yilinda teror bitmis gibiydi. AKP yillarinin GSMH buyutmek disinda bizlere biraktigi baska seyler de var, ve bunlarin en onemlisi hic kuskusuz ulkemizi sarip sarmalayan teror belasi.

Ve su anda genel mudurunden yonetim kuruluna tam bir kaos ortami yasayan sevgili sirketimize saldirilarin devam etmesinden baska bir senaryo ne yazik ki goremiyorum.