Monday 1 June 2009

Radikalizm ve Asiricilik Arastirmasi






















Bahcesehir Universitesi ogretim uyesi Prof Dr Yilmaz Esmer’in 34 ilde 1,715 kisi ile yuz yuze goruserek gerceklestirdigi arastirmanin sonuclarini basinda hepimiz takip ettik. Elbette ki bu gibi arastirmalari dikkatli analiz etmenin ve okumanin onemini vurgulamanin yanisira arastirmanin yapilis sekli, sorularin sorulus bicimi, ve katilanlarin profilleri gibi unsurlari da aklimizdan cikartmamali, bu sayilarin direk olarak ulkenin geneline vurulabilecegi sonucuna ulasmamaliyiz.

Ornegin, yukaridaki tabloya bir goz atalim (http://www.milliyet.com/ ‘dan alinmistir). Laiklik ve demokrasinin %16 ve %13 oldugu yerde din %62 ile en onde. Endiselenmeden once sorunun nasil soruldugunu dusunmeliyiz. ‘Hangisi birinci sirada gelir?’ sorusuna laiklik ve demokrasi diye iki ayri secenek sunulmasi biraz anlamsiz. Ayrica din-laiklik-demokrasi-para konularinin bir sahis icin karsilastirilmasi da vatandasin kafasini karistirabilir. Sorunun ‘Sizce Turkiye din kanunlariyla mi yonetilmelidir yoksa laik ve demokratik bir cumhuriyetle mi?’ seklinde sorulmasi daha carpici bir sonuc verebilirdi.

Herneyse, sorulari kurcalamak bu kadar yeter. Asagiya 10 tane ilgimi ceken istatistik sectim, direk kopyaliyorum:

1. Çocuklar için Kuran kursları açılmasını isteyenlerin oranı yüzde 75
2. Dünyayı anlayabilmek için yüzde 56 din kitaplarının, yüzde 44 ise bilimin önemli olduğunu düşünüyor
3. Yaratılışa inanlar yüzde 93, evrime inanlar yüzde 7’lik dilimi oluşturuyor
4. Yüzde 72 içki içen, yüzde 67 nikâhsız yaşayan, yüzde 35 kızı şortla dolaşan, yüzde 48 aşırı sağ ya da sol görüşte, yüzde 42 sevmediği partinin üyesi, yüzde 75 Tanrı’ya inanmayan, yüzde 32 oruç tutmayan, yüzde 65 hiçbir dine inanmayan, yüzde 27 farklı anadilde konuşan, yüzde 43 Amerikalı, yüzde 14 türbanlı, yüzde 33 çarşaflı, yüzde 63 köktendinci, yüzde 26 başka bir ırk veya renkten, yüzde 52 Hristiyan, yüzde 64 ise Yahudi birini komşusu olarak istemiyor
5. Toplumun en istemeyen kesimi eşcinseller
6. Kadınların plajda mayo ile dolaşmasının günah olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 58’i buluyor
7. Yüzde 61’e göre, “kadın her zaman kocasına itaat etmeli, sözünden çıkmamalı”
8. Kadınların bir işte çalışmak için kocasından izin almasının doğruluğuna inananların oranı yüzde 84; kadın yalnız bir yere gidecekse kocasından izin alması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 85
9. Yüzde 62’lik dilim Müslüman kadınların evin dışında başını örtmesi gerektiğini savunuyor
10. Üniversite mezunları en hoşgörülü grubu oluştururken, eğitim seviyesi düştükçe hoşgörü oranı azalıyor

Sayilara ister inanalim ister inanmayalim, arastirmanin dogrulugunu ister sorgulayalim ister sorgulamayalim, sizi birakmak istedigim dusunceler sunlar:

Oncelikle, kadinlarin, kiz cocuklarimizin egitilmesi ulkemizin gelecegi icin cok ama cok onemli. Tekrar vizyonu ve cabalari icin Turkan Saylan’i saygiyla aniyoruz.

Ayrica, tolerans konusunda yiyecek bir kac firin ekmegimiz var. Tolerans konusunda daha once cok yazdik ve yazmaya devam edecegiz. Cocuklarimiza daha bebekken asilayabilecegimiz en onemli hissiyatlardan biri bu.

Son olarak, 21. yuzyilda bile yaratilis ve din kitaplariyla dunyayi aciklamaya calisan cok Turkiye Cumhuriyeti vatandasimiz var. Bilimi ve arastirmayi koreltecek, Takiyuddin’in laboratuvarini yiktirtan, ve Darwin’i butun dunya kutlarken dergi kapaklarindan kaldirtan anlayislara karsi her zaman sesimizi yukseltmeliyiz.

2 comments:

Anonymous said...

Cok uzucu...

sorularin sorulus sekli bircok seyi etkiler. Sorular biliniyor mu, yoksa sadece sonuclar mi?

Anonymous said...

Sayin Magripli,

Bizimde dikkatimizi celbeden bir konuya parmak basmissiniz. Umidimiz arastirmanin kucuk bir zumreye yapilmis olmasidir. Aksi takdirde uzun vadede ulkemizde barinmamiz sorun olabilir.

Saygilarimla,
Husam.