Wednesday 25 March 2009

'Bu kadar da olmaz'

Mustafa Balbay'a yapilmakta olan korkunc haksizlik ve adaletsizligi uzuntu ve korkuyla izlemeye devam ediyoruz.

Secimlere bir haftadan az vakit kala, bu stratejik muhelefeti susturma operasyonu mide bulandirmaya devam ediyor.

Sonunda Balbay'in avukati araciligiyla yaptigi aciklama yayimlandi.

Balbay tam 20 gundur tutuklu.

Tam 20 gundur Gundem kosesi bos.

Iste AKP Turkiye'sinin utanc duyulacak hali.

Balbay'in aciklamasini gormemis olanlar icin ve kayitlara gecsin diye kopyaliyorum:

“Günlük köşe yazılarımı yazma ve gazeteye gönderme talebim kabul edilmedi. Aynı şekilde, gazetede duyurusu yapılan ‘Gerilimli Yıllar’ yazı dizisini de, gazeteye gönderip yayımlanmasına da izin verilmedi. Bu durumda, hakkımda çıkan yazılara gazetedeki köşemden cevap vereceğimi düşünerek yazdığım yazıları ne yazık ki, okurlara ve kamuoyuna iletemiyorum. Avukatımın geçen hafta bana iletilmek üzere cezaevi idaresine verdiği ve basında bana ait günlükler olduğu iddiasıyla yayımlanan notlar, cezaevi idaresi tarafından ancak bugün (dün) tarafıma verildi. İlk bakışta bu notlarla ilgili söyleyebileceğim şudur. Medyada tartışılan şekilde benim bir günlüğüm yoktur. Yayımlanan notlara ilişkin ilk değerlendirmem şudur:

Benim farklı zamanlarda, farklı yerlerde yaptığım görüşmelere dayalı olarak tuttuğum birbirinden farklı notların, montaj yapılarak bir araya getirilip birileri tarafından işlendiğini, yorumlar eklendiğini ve kamuoyuna sunulmak üzere farklı ve özel bir metin oluşturulduğunu gördüm. Öyle yorumlar ve işlemeler yapılmış ki, bazı notlarımı ben de tanıyamadım. Sızdırılan ve yayımlanan notlarda, benim zamanında tutmuş olduğum notlarda yer almayan, o notlarla örtüşmeyen kısımların yanı sıra, olması gereken birçok yerin ise, olayın ve sözlerin anlamını değiştirecek şekilde, aradan çıkarıldığını, böylece özel olarak istenilen kıvama getirilip servis edildiğini anladım.

Eğer gazeteye yayımlanmak üzere hazırladığım dizi yazıyı, bana yönelik sansürü aşabilip yayınlatma olanağı bulursam, gerçekleri herkes öğrenecek. Şunun bilinmesini isterim ki, notlara temel olan bütün görüşmeler, sadece gazetecilik güdüsü, kaygısı ve amacıyla yapılmıştır. Bu görüşmelerden, bana ait olmayan ve benim notlarımın tahrif edilerek oluşturulmuş özel bir metni esas alarak, farklı anlamlar ve yorumlar üretenleri kendi mesleki ve ahlaki duruşları ile baş başa bırakıyorum.

Tekrar ediyorum. Ben gazeteciyim ve gazetecilik mesleği dışında hiçbir işe ve olaya bulaşmadım, bundan sonra da yalnızca gazetecilik yapmaya çalışacağım. Umarım, hükümlü olmayıp tutuklu olduğum dikkate alınacak ve hiç olmazsa, özgürlüğümden yoksunluğumun yanına bir de ifade özgürlüğümün elimden alınmasına, birileri 'bu kadar da olmaz' diyerek tepki göstereceklerdir. Bana, bu zor günlerde destek verenlere teşekkür ediyorum. Onların yüzünü kızartacak hiçbir faaliyetin içinde olmadığımı bilmelerini isterim. Benim görüşlerim ve bu konudaki söyleyeceklerim dinlenmeden, cezaevinde bana bu olanağın da tanınmadığı dikkate almadan, hakkımda devam eden haksız ve ağır karalama kampanyasını içinde bulunduğum koşullar nedeniyle üzüntüyle izliyorum. Tek tesellim, bugünlerin de geçeceği ve yakında tüm ithamlara cevap verme olanağına kavuşacağımdır.”

No comments: