Friday 12 September 2008

Takiyuddin







Bilim ile din arasindaki ezeli tartismalarda hep ornek olarak Takiyuddin'in hikayesini anlatirim.

Bilindigi uzere, Takiyuddin, 16. yuzyil Osmanli Imparatorlugu'nda Muneccimbasi konumundayken Padisah'a verdigi raporuyla kurdurdugu Tophane'deki gozlemeviyle unludur. Anladigimiz kadariyla, zamaninda Avrupa'da gorulen benzerleriyle yarisabildigi dusunulen bu gozlemevi hesap-kitaplariyla, olcum-bicimleriyle tam bir bilim yuvasidir.

Derken veba salgini cikagelir. Osmanli da, zamanindaki Avrupa gibi, vebayi tanrinin bir gazabi olarak yorumlar. Takiyuddin'in gozlemevinin de Allah'i kizdirdigini dusunenlerden devrin Seyhulislami evrenin sirlarini ogrenmeye calismanin bir kustahlik oldugunu Padisah'a yazar ve sonunda Padisah'in verdigi emirle Kaptani Derya gemileriyle bir gece gozlemevini topa tutar ve yerle bir eder.

Arastirmaya, ogrenmeye, akilciliga, aydinliga yonelik Bilim ile bin yil once yazilmis ve insanoglunun uymasi gereken kurallari iceren bir kitaba yonelik Din arasindaki bu duelloyu Din kazanmistir.

Gunumuz universitelerindeki turban tartismalarinda da, konuya genelde esitlikci ve ozgurlukcu yaklasmama ragmen, benim icime sinmeyen konu da bu zaten: bilim ve arastirma yuvasi olmasi gereken universitelerde, laiklik karsiti aktivitelerin odagi oldugu mahkemece tescillenmis iktidar partisinin baskani tarafindan dinin sembolu oldugu acikca belirtilmis turbanin takilmasi. Arastirmak ve ogrenmek istemeyen, ona karsilik bin yil onceki bir kitaptaki kurallara donen bir zihniyetin nasil bilim uretecegini aklim almiyor.

O yuzden bugunku ITU akademik yili acilisina Recep Tayyip Erdogan'in davet edilmesini ve akabinde cikan protesto olaylarini ilgiyle okudum.

Ozellikle de Erdogan'in 'universiteler, her turlu siyasi mudahaleden, devletin, hukumetin mudahalesinden kesinlikle uzak olmalidir' seklinde belirtmis oldugu gorusu ilgimi cekti.

Cunku kagit uzerinde dogruluguna katildigimiz bu dusuncenin Basbakan Erdogan ve Cumhurbaskani Gul'un Turkiye'sinde pratikte gerceklesmediginin daha cok yeni kanitlandigi bir universite ITU: bu 'asirlardir cagdas' universitede rektoru ikinci dort yillik donemi icin de goreve devam secimini farkla kazanmis olmasina ragmen Cumhurbaskani tarafindan iktidar partisine yakinligiyla bilinen baska bir rektor adayi atanali daha bir ay yeni oldu. Bu secimi kaybetmesine ragmen atanan rektorun de akademik yilin acilisina Basbakan'i cagirmasi elbette ki sembolik ve dikkatli kurgulanmis bir hareket.

Universitelerimizde bazi seylerin son bir ayda artik tartismasiz degismis oldugunun bir sembolu.

Universitelerimizin de artik Basbakan Erdogan ve Cumhurbaskani Gul'un hayalindeki Turkiye carkinin isleyen bir parcasi oldugunun sembolu.

Universitelerimizde, asirlar gecmis olmasina ragmen, evrenin sirlarini ogrenmeye hala kustahlik olarak bakilabileceginin bir sembolu.

2 comments:

Anonymous said...

Magripli,

Daha birkaç hafta önce bahsettiğin rasathane'nin önünden geçtim. Şu anda üzerinde hiçbir işaret yok ve tabii ki harabe halde. Aslında hala ayakta olduğuna şükretmeliyiz.

Sayın yüksek mimar ordinaryüs belediye başkanımız acaba restore ettirmese bile en azında oraya bir plaket koymayı düşünür mu sence?

Not: Erdoğan konuşmasına "sayın öğrenciler" diye başlamış ama içeride yer olmadığından hiç öğrenci yokmuş!!!

Not2: Aydın Doğan'la kavga ettiler de artık olanları daha net öğrenebiliyoruz.

Anonymous said...

İTU deki torene ogrenciler cagırılmıs sonra iceri alınmamıs ve daha sı da sadece 20 kadar ogretim uyesi olunca memurlara baskı yapıp alelacele salona cagırılmıs ki salon dolu gorunsun
bazı memurlarda meraktan gelmis
yani ogrencisiz bir acılıs İTU rihinde ilk kez
İTU daha nelere ilk kez sahit olacak